23 Eylül 2008 Salı

bir "battı fish is yan going" klasiği...



















evet evet...
tam şu dakika sıkıntıdan patlıyor ve yalpalıyorum... yer yer solungaçlarımdan hava alırken, kutuplardan basık, ekvatorlara doğru şişik dünyamda belki de fiziksel olarak mimkinatı olmayan bir oksijen yetersizliği içerisindeyim... ve pek tabi ki odaya hava dolduracak "cam açma" aksiyonunu da soğuk havadan mütevellit alamıyorum... 
çok seviyorum seni isveç... 
götümü donduran ikliminle ve her hafta yazmak zorunda olduğum makalelerinle bir başka güzelsin...
bu haftaki makale konumuz: the rise of the creative class... bunun şerefine derin bir "poffffff" benden....

14 Eylül 2008 Pazar















bir de bugün anlamsız yere cabbar'ı özledim...
o cabbar ki şimdi öner ailesinin isve-türkiye hattında iletişimine hizmet etmekte...
"yorulmadın mı be cabbar?" der bağrıma basardım şimdi olaydı yanımda...

(tip not: yandaki fotoğrafta ekmek arası ekmeğe eşlik eden cabbar avrupanın en batı yakasında (portekiz-faro) kader arkadaşlığı yapmakta. yııııl:2006 olsa gerek.)

moon festival




















Asyalı arkadaşların cuma gününden hatırlattıkları üzere bugün "fool moom festival" i kutlanıyor dünyanın bir yerlerinde. nedir bu fool moon festival diye bakarken şöyle bir şeye denk geldim:


"The Mid-Autumn Festival
, also known as the Moon Festival, is a popular East Asian tradition of Chinese origin, dating back over 3,000 years , that spread to neighbouring cultures like Japan. It was first called Mid-Autumn festival in the. The Chinese Lantern Festival is held on the 15 day of the first lunar month."

"The Moon Festival is also a romantic one. A perfect night for the festival is if it is a quiet night without a silk of cloud and with a little mild breeze from the sea. Lovers spend such a romatic night together tasting the delicious moon cake with some wine while watching the full moon. Even for a couple who can't be together, they can still enjoy the night by watching the moon at the same time so it seems that they are together at that hour. A great number of poetry has been devoted to this romantic festival. Hope the Moon Festival will bring you happiness."


İşte bu yandaki de ballandıra ballandıra anlattıkları "moon cake".. Yapabilselerdi eğer, bunu kemirerek bakabilirdim bulutsuz gökyüzüne bugün.. Fazla dramatik kaçmayacağını bilseydim "kiss the rain" açardım yanına hatta...


"...keep in mind: we are under the same sky

and the nights, as empty for me as for you..."

13 Eylül 2008 Cumartesi

10 Eylül 2008 Çarşamba

bir yaprakta bir tırtıl...


her şey önce tırtıl olarak başlamıştı. sonra, boğumları olması gerektiğini fark ettiğimde yani herşey için çok geçti... çünkü o artık bir yılandı ve pembe bir dumana aşık olmuştu. sevenlerin arasına da girilmezdi. o yüzden onlara bir çiçek ve güneş ısmarladım. kendime de 50-100 sayfa daha okuma... okuma okuma okumaaa....