1)merdivenlerden adımlarımı pat pat diye atmak suretiyle inip çıktığımda, tıkalı olan burnum bir nebze olsun açılıyor. ama bunu arka arkaya bir kaç kez yapınca nefesim kesiliyor. tarif edilemez bir ikilemdeyim bu sebepten.
2)evin içinde üzerinde robe de chambre ve elinde bir rulo tuvalet kağıdıyla dolanmak çaresizlik hissi veriyor.
3) iki gün önce ateşim 39.5 u geçtikten sonra ev arkadaşımla türkçe konuşmaya başladım(mışım.) komik lan!
4)antibiyotik olmadan da iyileşilebiliyormuş. kaldı ki akdenizin turuncu yok. bir de o olsa demek kafamın üstünde bireyk dans yaparmıştım şimdiye.
5)bu dönem kesinlikle yanlış dersleri alıyorum. kesinlikle.
6)tam emin olmamakla birlikte mandalina yemek de tıkalı burnu açıyor olabilir. (gidip şimdi cognitive neuroscience master ı yapan ev arkadaşıma bu teorimi söylesem beni kepçeyle kovalar mı acaba?)
7)ben baya kanto seviyormuşum da haberim yokmuş. yanına da kulüp rakısı gider gibi geliyor dinlerken. kulüp rakısı içmedim hiç halbu ki, tadını falan bilmiyorum. onun yanına da beyaz leblebi. keza beyaz leblebiyle rakı da içmedim hiç. ama vardır kemal paşa nın bir bildiği herhalde.
1 yorum:
1. Geçmiş olsun. Çabuk iyileş, endişelendirme bizi.
2. Rakıyla beyaz leblebi, birayla tuzlu fıstık gibidir.
Yorum Gönder