yeni yıllarımın laneti var "kutlama" anlamında, tıpkı doğumgünlerimin de olduğu gibi. 1 (yazıyla bir) sürpriz doğumgünü partisi haricinde, okulda yalapşap kesilen pastalar, aile içinde çimdirilen yanaklar ya da danaya girer gibi 2-3 kişi kombine kutlamalarla geçti..
yılbaşlarından bahsetmiyorum bile. kutlamaya niyetlendiklerimin dahi akıbeti felaket.
işbu sebepten ben de yeni yıl kutlamalarına kafa tutar oldum. misal annemle babam geldi ziyarete, son on gündür yollardayız. groningen'e dönüşü 31 ine denk gelecek şekilde ayarladım ki, evde, pijama terlik kuruyemiş kombosuyla bir seneyi daha devirebilelim. gönül hatuna kalsa kadeh kaldıracaktı eiffel in ayağında ama neeeiin!
lanet dedim de niye dedim?
çünkü aralık ayı pis bir aydır. aralığa yol eden ekim kasım da bittabi...
yılın sonudur, yorgundur, muhasebesidir tercihlerin falan..
bir sonraki yılın bilinmezliğidir. nerede yaşayacaksın, nasıl yaşayacaksın, napacaksın stresidir. bir sonraki yılın başvurularıdır aralığı takip eden ocak ayı. bir de benim için bir yaş daha yaşlanmaktır.
"şu yaşa geldiğimde şunu şunu yapmış olacam" ları yapamadığının idrakıdır...
soğuktur bir de. hele böyle soğuk bir yerdeyken dize kadar kardır, eksi ondur, ayazdır, dondurmam gaymaktır..
o yüzden kutlamaların lanetli olduğu tesbitimin yanaklarından makaslar alırım.. kutlanacak bir hadise göremiyorum artık biten yıl/gelen yıl kombosunda.
bir gün, bebe belik, bilmem kaç senedir oturduğum kurulu düzenimde, tek derdim tombalada ikinci çinkoyu yapmak olursa, o zaman iki çatapat bir şampanya da ben patlatırım.
ama şimdilik kuruyemiş pijamayı hak ediyor yeni yıl hadisesi..
cümlemize happy new year.
adios estarabim, sağdan soldan estarabim au au!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder